ÖLENLER MÜSLÜMAN OLUNCA DÜNYA ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR
Yedi ekimde başlayan hamas ile İsrail arasında devam eden çatışmalarda bugüne kadar 12 bin kişiden fazla Filistinli öldürüldü. Ne yazık ki ölenlerin çoğunluğunu kadın ve çocuklar oluşturmaktadır. Filistinli müslümanların topraklarına göz diken barbar siyonistler her geçen gün katliamlarına bir yenisini eklemektedirler. Hiç bir kural tanımadan,uluslararası savaş hukukunu hiçe sayarak dünyanın gözü önünde Filistinli müslümanlara soykırım uygulanmaktadır.
Orada sadece müslümanların değil aynı zaman da insanlığın öldüğüne şahitlik ediyoruz .Zira siyonistler hastane,sivillerin yaşadığı meskenler, mülteci kampları,basın mensuplarının barınma alanları,göç konvoyları demeden hedef gözetmeksizin hunharca bombalar yağdırmaktadırlar. Başta bir(leş)miş milletler,insan hakları savunucuları, sözde demokrasi kahramanı batılı ülkeler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere özellikle müslüman ülkelerin büyük bir kısmı deyim yerinde ise üç maymunu oynamakta,tüm olan biteni görmezden gelmektedir. Konu Ukrayna ‘da ölenler olduğunda sivil hassasiyeti gözetenler, Filistinli müslüman siviller için aynı tavırı sergilemekten imtina etmektedir. Ölen çocuklar sarı saçlı mavi gözlü olduğunda dünyayı ayağa kkaldıranlar, müslüman çocukların katliamına seyirci kalmakla birlikte dahası destekler nitelikte açıklamalar yapmaktan çekinmemektedirler. Bu gibi insanlık dışı yaratıklar iki yüzlü alçak olduklarını tüm dünyaya ilan etmişlerdir.
Aslında İsrail’in müslümanları katletmesi diğer batılı ülkelerin ve haçlı artıklarının amaçlarına hizmet ettiği için bu tepkisizliğe çokta şaşırmamak gerekir.Zira batıl fıtratının gereğini yapacaktır.Biz müslümanlara düşen en büyük görev ise vatan toprağına namahrem el değiren İsrail terör devletine karşı,can siperane mücadele veren Filistinli din kardeşlerimize sahip çıkmak ve kutsallarımıza dokundurtmamaktır. Tüm dünyaya savaş hukukunun nasıl olacağını gösteren hamas grubunu canı gönülden tebrik ediyorum.Orantısız güç kullanımında nirvana yapan, türlü hile ve alçaklıklarla saldırılarına devam eden İsrail ordusuna karşı direnen Hamas grubunun ele geçirdikleri Yahudi rehinelere karşı sergiledikleri babacan tutum tüm çevrelerce takdir toplamaktadır. Hamas grubu,Arz-ı mevud olarak adlandırdıkları safsatadan ibaret olan gayelerine ulaşmak adına her türlü yolu kendilerine hak gören siyonistlere Allahın izni,müslümanların gayretleri neticesinde çok ağır bir hezimet yaşatacaktır.
Arap ülkelerinin bir çoğuna fitne tohumlarını eken siyonistler 1967 ‘deki 6 gün savaşlarından bu güne Golan Tepeleri ve Sina yarımadasını işgal ederek o günlerden bugüne fikriyatını açıkça belli etmiştir. .Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid_i Aksa’nın bulunduğu Kudüs’ten müslümanları kovarak, İslamiyeti doğduğu topraklarda bitirmeyi hedeflemektedir.Geçmişte Lawrence tarafından Orta Doğu’ya yerleştirilen hain Arap kabilelerinin içinden liderler seçip Arap ülkelerinin başına getirerek iş birliği içerisinde müslümanlığı yok etmeyi planlamaktadır.Orta Doğu’da her geçen gün kan ve gözyaşı artmakta,.ara buluculuk rolüne soyunan sözde lider ülkeler terör örgütlerine her türlü finans desteği sağlayarak fitnenin fitilini daha çok ateşlemektedir. Gayet tabii bütün bu yapılanlar,bilinçli ve bir hedef doğrultusunda on yıllardır yazılan,çizilen BOP projesini nihayete erdirme amacı taşımaktadır.Hiç şüphesiz Filistin’in tamamı işgal edildikten sonra sıradaki hedef Türkiye’den toprak koparmak olacaktır. Siz hiç müslüman ülkelerin dışında işgal edilen toprak veya ezilen bir halk gördünüz mü? Göremezsiniz..Çünkü
müslümanları yok ederek dünyanın yegane sahibi olmak istiyorlar.Peki biz Türkiye olarak bu durumlara son vermek adına ne gibi adımlar atabiliriz?
* İlk olarak İsrail ve ABD büyük elçilerini bir daha ülkemiz sınırları içerisine girmemek üzere sınır dışı etmeliyiz.
* Derhal AB’ye üyelik sürecini tamamiyle bitirmeli, NATO’dan kesin olarak çıkmalıyız.
* Katar’a kurduğumuz gibi Filistin’e de askeri üs kurmalı ve oraya asker göndermeliyiz.
* Ülkemizde İsrail ve ABD menşeili ürünlerin satışını tamamen durdulmalı,ekonomilerine katkı sağlamamalıyız.
* En elzem olanı ise sözde değil özde müslüman olan ülkelerle ortak bir askeri birlik kurmalı,ya ölüm ya istiklal diyerek şanlı bir yürüyüş başlatmalı ve kıyama kalkmalıyız.
İstikametimizi kızılelma olarak belirleyerek,dünya mazlumlarına sahip çıkmak adına İsrail’den girmeli,Suudi Arabistan’dan çıkmalıyız.Vakit kınama,eleştirme,lanetleme değil,diriliş operasyonlarına başlama,İstiklal ve istikbal mücadelesi verme vaktidir.Durumun ciddiyetinin farkına varmalı ve daha somut adımlar atmalıyız.
Saygılarımla
Halil Kadir İŞÇİOĞLU